Hazmet kutsal ekmeği ve kurtul.
Hıristiyan, hakikatin geçiciliğini kanıtlamış da olsa, bu dünyada varlığını sürdüren nesneler gibi hakikat de yaşamaktadır; ama hakikat geçicidir, çünkü onun değeri kendi içinde değildir, Bendedir.
Hiçbir şey benden üstün değildir!
Hiçbir şey beni aşacak yücelikte değildir!
Hiçbir şey beni ifade edemez.
Hiçbir şey özgünlüğümü aşamaz!
Hiçbir şey, önünde, kendimi alçaltmamı gerektirecek bir yücelikte değildir!
İşte Tanrının sözlerini “evirip, çevirip” zırvalayan bu kişiler [Antik filozoflar] teologdur; peki, Tanrının “mevcut” sözleri olmasaydı, neyi evirip çevireceklerdi? İşte liberaller de “mevcut olanı” sadece evirip çevirirler.
Kendime sahibimdir, dolayısıyla kendimi kullanırım ve kendi kendimden yararlanırım. Buna karşılık, gerçek Ben’imi bulmam gerektiğini, Ben’de gerçek Ben’in değil de İsa’nın ya da başka tinsel, yani düşsel Ben’in, örneğin gerçek insanın, insanın özünün vb.
Kendisine sahip olmak için başkalarındaki irade eksikliğine bel bağlayan, başkalarının yarattığı bir şeydir. Efendi kölenin yarrattığı bir şeydir. İtaat sona ererse, efendilikte sona erer.
Sahip olma hırsı bir insana hükmediyorsa, o insan, bu efendinin emirlerine itaat etmek zorundadır ve günün birinde iyi yürekliliğe kapılınca bu ona bir istisna gibi görünmez mi tıpkı dindar inançlıların bazen Tanrı'nın yönetiminden çıkıp “şeytanın” hünerl
Sen ey çilekeş Alman halkım – nedir acın, ıstırabın? Canlanamayan bir düşüncenin acısıdır seninkisi. Daha horoz ötmeden kaybolan hayaletin acısıdır. Yine de kurtuluşun ve mutluluğun hasretini çeker bu hayalet. Kal selametle milyonların rüyası, çocuklarını
Sen hakikati ararken, kalbin neyi özlemekteydi ki? Efendini!
Sen kaçıksın be adam! Kafasında büyük şeyler ve tanrılar dünyası kuran ve kurduklarına da inanan sen, hayaletler ülkesi kurup kendini onlara karşı vazifelendiriyorsun, oysa o, sana el sallayan bir idealdir. Senin saplantın var!
Şimdi artık o denli dinselleşmişiz ki, “mahkeme jürisi” Bizi ölümle yargılıyor ve her hizmetçi polis iyi bir Hıristiyan olarak “görevine başlama yeminiyle” Bizi deliğe tıkıyor
Tahakkümsüzlük, olsa olsa, özgürlük gibi bir saplantıdır.
Tanrının da insanlığın da işi kendilerine dayanmaktadır, kendileridir. Benim meselem de benim. Tanrı gibi her şey ve hiçim, biriciğim.
Tanrı'nın işi, insanlığın işi, gerçeğin işi, iyinin işi, doğrunun işi, özgürlüğün işi ve daha niceleri. Bunların hiçbiri benim işim değildir, benim işim sadece benim olandır ve o genel değil, biriciktir, benim gibi.
Tüm alçaklıklar Tanrı adına yapılmadı mı, tüm kanlı idam sehpaları Tanrı adına kurulmadı mı, insanlar yakılmadı mı, zındıkları öldürmek için mahkemeler ve engizisyon onun adına kurulmadı mı, bütün aptallaştırma çalışmaları onun adına yapılmadı mı ve günüm
Bu site tüm dünyada etki yaratmış sözleri aramanızı sağlayan bir arama motorudur. Sitemizde 75.000'den fazla sayıda söz bulunmaktadır. Beğendiğiniz sözleri saklayabilir ve sevdiklerinizle paylaşabilirsiniz.