Milli piyango denilen kumar mekanizması ne kadar milli ise, sahnelerimizde sergilenen oyunlar da o kadar millidir. Ramazan geceleri ibadet mi millidir, yoksa bu mübarek gecelerde kanto seyretmek mi?
Ne kadar delisin, o kadar oyuncusun.
Özgürlük ruhu ağırlıklarından ve kirlerinden arındırmakla mümkün. Yoksa, bedenin dilediğini yapabilme saçmalığı değildir.
Riyâsız olan her şey güzeldir ve insana farklı hazlar verir.
Sahne tozu yutmadan oyun yazarı olamazsınız.
Sanat sadece hakk için kullanılırsa makbuldür. Gerisi hikaye.
Sanat, gülü incitmeden gül yaprağına şiir yazmaktır.
Sanat, isyanın estetik boyuta taşınmasıdır.
Sanat, kılıcın keskin yüzünde yürümektir.
Sanata gereken ilgiyi göstermemek suçtur.
Sanatçı insanla allah arasında bir araçtır.
Sanatçı milli olmadan evrenseli aramaya başlarsa, bu uğraşın eserini ortaya koyarsa, bu bütün milleti ilgilendirir. O sanat eseri ile muhatap olan herkesin uğradığı yıkımın sorumlusudur. "biz böyle bir sorumluluk kabul etmiyoruz" diyebilirsiniz. Zaten sorumluluk duyacak kadar sorumlu olsaydınız, ülkemizde "armut" tüketimi "şiir" tüketimini geçmezdi.
Sanatçılara sorarsanız "tiyatro talihsiz bir meslektir" derler de bir türlü "biz bu millete layık olamadık" demezler.
Sanatın gerçek tarifi, parolamız haline gelen "sanat allah'ı aramaktır". Bu tarifin mana duvarları arasında kaç sanatçı görürseniz mahzun ve yalnızlığa mahkum bırakılmıştır. Şuurlu müslümanların çok değer verdiği, kozmopolitlerin kıskançlıkla diş etlerini yediği, inançsızların ateş püskürüp bir kaşık suda boğmak için fırsat kolladıkları dünyaca meşhur necip fazıl kısakürek bile bu terkedilişin içinde değil midir?
Sanatın insana verdiği bir ağırlık vardır. İnsan sanatı ya taşır ya da isyan eder.
Sanatın katılmadığı her hadise çirkindir. Bıktırıcı ve uzaklaştırıcıdır. Sanatsız tertip edilen geceler hatta mitingler, dostların yüreğine sızı, düşmanın ağzına gülücüktür.
Şimdi yeniden doğsam, tüm çektiğim sıkıntıları bilmeme rağmen davam için yine tiyatrocu olurdum.
Tarihte adı geçen bir fahişenin ya da sahte bir kahramanın hayatı, zirve imkanlarla temsil edilirken, peygamberlerden sonra allah'ın en sevgili kulları olan o yüce insanların hayatlarını kırık dökük temsil etmeye çalışmak onları küçültmekten başka ne işe yarar? gişe hasılatını yükseltmek için hiçbir manevi ölçü tanımayan, öz kızlarını sahneleyerek geçinen kimseler bu işin para kazandığını farkederler de, bir tophane ekibi kurup "hazreti peygamberin hayatı" adıyla turneye çıkarlarsa; bunları nasıl durdurabiliriz ve bunun mesulü kim olur?
Televizyon, güzel sanatların çöplüğüdür.
Tiyatro benim için en güzel bir sanat dalıdır.
Bu site tüm dünyada etki yaratmış sözleri aramanızı sağlayan bir arama motorudur. Sitemizde 75.000'den fazla sayıda söz bulunmaktadır. Beğendiğiniz sözleri saklayabilir ve sevdiklerinizle paylaşabilirsiniz.