Kadınlar, dünya üzerinde yaşayan, verilmiş sözlere inanan son canlı türüdür.
Kafamın içinde çok şey var anne. Kitap okuyunca geçer sadece.
Kendinden bile gizler ama her insan bir kere mahvolmak ister.
Kendinizden olana ihanet en büyük suçtur. Bedeli ödenmez. Kızınıza, kız kardeşinize ihanet ederseniz ruhunuz asla iflah olmaz.
Kimin daha çok acı çektiğine gelince.. Eli kalem tutan hangisiyse odur en çok acı çeken.Çünkü tarihi kazananların yazması gibi, aşkın acısı da mektupları yazan da kalır..
Kimse bir cennet dilemez, herkes yana yakıla kendi cehennemini görmek ister.
Kokuları bir tek ben biliyorum bence. Mesela anneannem çok güzel koktuğunu bilmiyor. Onun odası da anneanne kokuyor. ''Ay aman geçmiş gün, unuttum gitti şimdi'' kokuyor anneannemin kapısının arkasında asılı tülbentler. Misafirlik terlikleri ''İlahi! Çok yaşa e mi!'' kokuyor. Çekmecesi pudra kokuyor, geceliği pötibör bisküvi. Gözünü kapatınca insanı güldürür. Dikiş makinesi tıkır tıkır kokuyor, öğlen uykusu gibi. Zetina o,kahverengi kokuyor, şekerli yağ gibi.
Konuşacak zaman olsa sözcükler yok..
Kucağına yatıp boş boş konuşamadığınız kaç " arkadaşınız " var hayatınızda ? Niye varlar hayatınızda ?
Kurşun kalemle yaptığı temiz ödev hatasını parmağıyla silmeye çalışan silgisiz bir çocuk gibisin; neye dokunsan leke bırakıyorsun.
Küçükhanım, Ararat sizin için bir yükseklik meselesidir. Bizim içinse bir derinlik meselesi!
Ne olursa olsun Tahrir'de olmak istiyoruz. Bağımlı gibiyiz. Meydan'a varmak için acele ediyoruz. Orada olmadık mı kanımızın akışı tökezliyor. Tahrir'de olmadığımız her an uzaya düşecekmiş gibi korkuyoruz. Tahrir'de olunca yeryüzüne tutunuyoruz. Tahrir'e herkes bu yüzden geliyor artık. Aslında devrim bitmiş, ama Tahrir'i terk edersek kabul etmiş olacağız.
Ne yaparsan yap sadece bir hikaye kalıyor geriye. Anlatılınca yalan gibi,hiç olmamış gibi gelen.
O gemi bana gelecek. Bekliyorum. Zaferlerimin mermer sütunları arasında, şüphe gölgesini tanımamış bir kalp ile bekliyorum.
Oysa ben hikayesini ilk kez anlatırken dikkate alınmayan insanların aniden ölebileceğinden korkarım.
Oysa her duygu bir gezegendir. Bunlar Allah'ın gezegenleridir, elbette. O gezegenleri sinsi bir astronom olarak gözlemlemektense, her birinde birer kır gezintisine çıkmak bizi eksiltmez, çoğaltır. İnanmak, o gezegenlerin her birini tecrübe etmek ve oradan bir bütünlüğe, birliğe varmaktır.
Oysa kimse bilemez hiçbir yere sığmamanın, sığınamamanın boşluğunu.
Ölümü böyle iç cebinde sevgilinin resmi gibi taşıyan memleketler cenazeleri niye hep hazırlıksız karşılarlar? Bu iğrenç desenli, pis battaniyeler... Gördüğüm bütün o desenli, pis battaniyeler ve içlerindeki oğlan çocukları... Şimdi artık hakkında yazmayı bile beceremediğim oğlan çocukları...
Ölümü hatırlamaz insan, hayatı hatırlar.
Ömrünün ikinci yarısına başladığında insan, vakit kaybetmek istemiyor. Daha önceki 'daha çok, daha hızlı, daha yüksek, daha güzel telaşına' benzeyen bir telaş değil bu, başka şey.
Bu site tüm dünyada etki yaratmış sözleri aramanızı sağlayan bir arama motorudur. Sitemizde 75.000'den fazla sayıda söz bulunmaktadır. Beğendiğiniz sözleri saklayabilir ve sevdiklerinizle paylaşabilirsiniz.