Yanlış kapı çalmak: İsteğinin yapılamayacağı bir yere başvurmak."Meğer biz yanlış kapı çalmışız."
Yapmadığını bırakmamak: Bütün kötülükleri yapmak, eziyet etmek.
Yara açmak: 1. Bir şeyin yüzünde, özellikle de vücudun bir yerinde yara oluşmasına sebep olmak. 2. Büyük dert, acı, üzüntü vermek."Onun sözleri içimde bir yara açtı."
Yaraya merhem olmak: Acil ihtiyaçları karşılamak."Şu getirdiklerim yaraya merhem olur mu bilmem?"
Yardan atmak: Bir kimseyi aldatarak kazaya uğratmak, tehlikeli bir durumun içine itmek, türlü belâlara sokmak."İnsan dostunu yardan atar mıymış?"
Yarı buçuk: Tam değil, çok az, tamamlanmamış, baştan savma.
Yarı yolda bırakmak: Verilen desteği, yapılan yardımı sonuna kadar götürmemek."Sana nasıl güvenebilirim, beni kaç kez yarı yolda bıraktın."
Yarım adam: Güçsüz, sakat, zayıf, hasta kimse."Ben bir yarım adamım diye beni hor göremezsiniz!"
Yarım ağızlı (söylemek): İsteksizce, istemeye istemeye, gönülsüzce (söylemek)."Demek sizi de yarım ağızla davet ettiler."
Yarım yamalak: Gelişigüzel, üstünkörü, eksik ve kusurlu."Ödevlerini bir daha yarım yamalak yapma!"
Yarından tezi yok: En kısa zamanda, çok çabuk, geciktirmeden.
Yaş Dökmek: Ağlamak."Senin için az yaş dökmedi ailen."
Yaş tahtaya (yere) basmamak: Kolay kolay tuzağa düşmemek, uyanık davranmak."O, benim yaş tahtaya basmayacağımı iyi bilir."
Yaşını başını almış (olmak): Yaşı epeyce ilerlemiş olmak, yaşlanmış veya olgunlaşmış olmak."Yaşını başını almış bir adamdır, çekinmeyin, gidin, size olgun davranacaktır."
Yaşını içine akıtmak: Hissettiği acıyı, ızdırabı, üzüntüyü belli etmemek; ağlamak isteğini bastırmak.
Yatağa düşmek: Hastalık yüzünden yatmak zorunda kalmak, ayağa kalkamayacak durumda olmak."Sizin yüzünüzden yatağa düştü çocukcağız."
Yatak yorgan yatmak: Çok hasta olmak."Bizim adam yatak yorgan yatıyor, ne yiyor, ne içiyor."
Yataklık etmek: Bir suçluya yardım etmek, onu gizlemek, barındırmak.
Yatırım yapmak: Gelir amacıyla bir işe para yatırmak veya aynı amaçla önceden ortam hazırlamaya çalışmak."Biz o arsayı yatırım yapmak için aldık."
Yavaş gel: "Atıp tutma, abartma, ölçüsüz konuşma" anlamında kullanılır.
Bu site tüm dünyada etki yaratmış sözleri aramanızı sağlayan bir arama motorudur. Sitemizde 75.000'den fazla sayıda söz bulunmaktadır. Beğendiğiniz sözleri saklayabilir ve sevdiklerinizle paylaşabilirsiniz.