Madem oyun oynuyorduk. Hazır sen bu kadar kaptırmışken rolüne kendini. Perdeler kapanmadan son bir kez, hayran bıraksaydın beni kendine. Öyle ki bende alkışlarla uğurlasaydım seni.
Madem varlığım acı vermiyor sana, madem ki ancak yokluğumda sevgimi hissedebiliyorsun; öyleyse yokluğumla kal, sevgili.
Masallar çocukken uyuyana kadar, büyüyünce uyanana kadarmış.
Nasıl da unuttuk,kimsesiz odalarda, işte vaktidir kendimizden kopmanın,dediğimiz o sonsuzluk anlarının bizi herkesten ayırdığını.
Olmayan bir sevgiliyi inatla beklemek; utandırmaktır aşkı.
Oysa seni bir dine bağlanır gibi değil, kendi özgürlüğümü sever gibi seviyorum.
Öyle bir tutkuluydun ki hayata başlarken… şimdiyse küçücük bir çiçek teselli ediyor seni… aradaki o büyük boşluğun adı, aşk olsa gerek.
Sen artık bir başkasının sevgilisisin. Yalnızca bu cümleyi kurmamak için bile ölmek isterdim.
Sen de ben de biliyorduk, bazı insanlar istese de güzelleşemiyor. Bazı insanlar istese de çirkinleşemiyordu.
Seni unuturum diye yaşamaya başladığım her aşkı, ben yine seninle aldattım.
Senin için bir şey yapamayışıma, seni bu dünyada yapayalnız, kimsesiz bırakışıma ağlıyorum. Senin için gerçeklik yok, bu hayat, bu hayatın kuralları yok.
Sevgili, öyle yanlış bir yerde ki bu dünya, ben seni en çok karanlıkta kaldığım zamanlar özlüyordum.
Sözcüklerle değil, sevdamızla konuşalım. Anlatalım herşeyi. Sonra söz bitsin. Ölüme kadar yalnızca susalım !
Tıpkı istanbul gibiydin; sana dokunmak, sana kapılmak, sana tapmak yenilgiyi daha baştan kabul etmekti.
Ve o da benim gibi eğilip çıkarsın yarasını gizlediği yerden ve o da üstlensin bütün suçları. Tıpkı benim gibi yapsın o da, onu gören yarasını görsün önce. Çünkü o artık benim içimde gizli bir yerde değil, çok açıkta. Artık yüzümde olacak o yara.
Ve şimdi asıl olmam gereken yerde, hayata başladığım yerde, kalbindeyim.
Yalnızım... Bunca acı tek bir söze nasıl sığabiliyordu?
Yanağımdaki gamzeden haberin yokmuş... Hiç güldürmedin ki yüzümü!
Yara açıktır ve hep içerlere işler. Hayatı senin gibi görmeyenlere anlatsan dinlemezler. Dinleseler inanmazlar. Biz böyle görmüyoruz senin ruhun hasta derler. Kendin gibi birini bulana kadar hastasındır.
Yokluğun, elinin, kokunun, soluğunun değdiği herşeyi dünyanın en değerli hazinesi gibi saklayan, bu yarı deli, bu hayattan kopuk ruhum. Kapat gözlerini ve bana bak. Ben diye ne varsa gördüğün, işte o senin yokluğun.
Bu site tüm dünyada etki yaratmış sözleri aramanızı sağlayan bir arama motorudur. Sitemizde 75.000'den fazla sayıda söz bulunmaktadır. Beğendiğiniz sözleri saklayabilir ve sevdiklerinizle paylaşabilirsiniz.