Bruno Schulz Sözleri

Bu sayfada Bruno Schulz ile ilgili tüm dünyaya damga vurmuş en popüler ve çok beğeneceğiniz sözler yer almaktadır. Bruno Schulz sözlerini okumanın yanında sözleri favorilerinize ekleyebilir ve yorumlar yaparak sevdiklerinizle de paylaşabilirsiniz. Bu sayfada Bruno Schulz ile ilgili toplam 31 söz yer almaktadır.


  • Kader anlaşılmaz arzularını uygulamak istediğinde binlerce yol bulunabilir. Geçici bir bayılma, bir anlık dikkatsizlik ya da körlük, yanlış bir seçim yapmamıza yeter. Daha sonra olayın önemini sonradan anladığımızda, o olayı sürekli yorumlayabilir, nedenlerimizi açıklayabiliriz, gerçek amaçlarımızı ortaya çıkarmaya çalışabiliriz, ama geri dönüş yoktur.

    Bruno Schulz

  • Kediler, ışıktan daha da uzaktılar. Kusursuzlukları rahatlatıcıydı. Bedenlerinin kusursuzluğunu ve yeteneği içinde hata ya da sapma nedir bilmiyorlardı. Bir an için varlıklarının derinlerine inerler, sonra yumuşacık kürkleri içinde hareketsiz kalırlar, ağırbaşlı ve tehdit edecek derecede ciddi olurlar, gözleriyse testekerlek olur, görünen herşeyi ateşli kraterlerinin içine çekerlerdi. Ama bir süre sonra yeniden yüzeye çıkarlar, bön bakışlarından esneyerek sıyrılırlar, hayal kırıklığı içinde, hayalden yoksun kalırlardı. Özgüvenli bir zarafetle dolu, içe dönük hayatlarında herhangi bir seçeneğe yer yoktu. Bu kusursuzluk hapisanesinde sıkılıp, hüzne kapılırlar, kırışık dudaklarıyla hırıldarlar, çizgilerin genişlettiği suratlarında ise soyut bir acımasızlık ifadesi okunurdu.

    Bruno Schulz

  • Kitap gençken inandığımız bir efsandir, ama yaşımız ilerledikçe onu ciddiye almaya başlarız.

    Bruno Schulz

  • Kocaman bir tırtıl gibi, teleskop sürünerek aydınlık dükkana girdi, ön tarafında bir taklit farı olan kağıttan kocaman bir eklem bacaklı. Müşteriler birbirlerine sokuldular bu kağıttan kör canavardan kaçtılar, tezgahtarlar sokak kapısını ardına kadar açtılar, ben de kağıttan arabamla benim bu gerçekten yüzkarası çıkışımı nefret dolu gözlerle izleyen seyircilerin arasından yavaşça ilerleyip dışarı çıktım.

    Bruno Schulz

  • O bomboş geçen, uzun kış boyunca, kentimizi saran karanlığın hasadı oldukça bol, her zamankinin yüz katı oldu. Evlerin çatılarıyla ambarları uzun süre karmakarışık kalmışlardı, eski tencereler, tavalar üst üste yığılmış, işi biten boş şişeler dizi dizi sıralanmışlardı. Çatıların oluşturduğu bu kömür karası, bol kirişli ormanlarda karanlık çılgınca yozlaşıp mayalanmaya başladı. Çatı aralarında yavaların kara meclisleri toplanıyor, gereksiz sözlerle dolu sonuçsuz toplantılar yapılıyor, şişeler gurul gurul sesler çıkarıyor, kapaklı damacanalar kekeleyerek konuşuyorlardı. Sonunda bir gece, tavalarla şişelerden oluşan taburlar kalkıp büyük, şişerek taşan bir kütle olarak kente yürüdü.

    Bruno Schulz

  • Odanın dört duvarla çevrili olduğunu açıklamalı mıyım? nasıl olur bu? duvarla çevrilmek? nasıl çıkabilirim odadan? durum şu: insan isterse bir yol bulur. İrade güçlü olunca her şey fethedilebilir. Bir kapı hayal etmem yeter, tıpkı çocukluğumun mutfağındaki gibi demir kulplu ve sürgülü, eski, dost bir kapı. Duvarla çevrili olsa da, böylesine güvenilen bir kapının açamayacağı hiçbir oda yoktur, önemli olan insanın böyle bir kapının var olduğunu düşünecek kadar gücü olmasıdır.

    Bruno Schulz

  • Ruhumun derinliklerinde bastırılmış, isyankar bahaneler olarak yaşamış ve bilinçaltımda bana eziyet etmiş olan arzular hemen geçerlilik kazandılar ve kendi hayatlarını sürmeye başladılar. Alnımdaki gaspedici ve kendini beğenmiş numaracı damgası silindi.

    Bruno Schulz

  • Sıradan bir yürüyüşü var, abartılı bir zarafeti yok, ama bu sadelik insanın yüreğine dokunuyor ve bianka böyle kolayca kendi olabildiği için yüreğim mutlulukla doluyor.

    Bruno Schulz

  • Ücretim rahat bir yaşam sürmeme, hatta az da olsa lükse kaçmama yetiyor. Oturduğumuz yeri eliza kendi zevkine göre döşedi ve düzenledi, çünkü bu yönde ne bir arzum ne de becerim var. Eliza ise tam tersine, ne yapacağını bilen (ama sıkça fikir değştiren) biri, öyle bir enerjiyle işe girişiyor ki aslında bu iş böyle bir enerjiye değmez.

    Bruno Schulz

  • Ve derin ve gecikmiş gece herşeye hakim oluyor. Saatler geçiyor. Sıcacık alnımı cama dayamış olan ben, hissediyorum ve biliyorum: bundan böyle bana hiçbir şeyin zararı dokunamaz, huzurlu bir liman buldum. Önümde mutluluk ve keyif dolu upuzun yıllar var. Neşeli güzel yıllar sonu gelmeyen bir matematiksel dizi halinde sıralanıyor önümde. Son bir kaç yüzeysel ve yumuşak iç çekiş göğsümü mutlulukla dolduruyor. Soluk almaktan vazgeçiyorum. Günün birinde ölümün beni kucaklayacağını biliyorum, bütün yaşamı kucakladığı gibi, cömertlikle ve iyilikle kasabanın süslü güzel mezarlığının yeşillikleri arasında, doygunlukla yatacağım. Karım –dulların taktığı peçenin arkasından ne kadar da güzel görünecek- burada tadını çıkardığımız o dingin sabahlarda bana çiçekler getirecek.

    Bruno Schulz

  • Yakında bakınca güzelliği bastırılmış gibi, göz almıyor. Burnunun biçiminin pek de soylu olmadığını, yüz hatlarının kusursuz olmadığını neredeyse saygısızlığa varan bir keyifle izliyorum. Bunu fark edince de rahat bir soluk alıyorum, oysa soluğum kesilmesin ve dilim tutulmasın diye bianka’nın bana karşı bir tür acıma beslediğinden çekiciliğini denetim altında tututuğunuda biliyorum. Güzelliği, uzaklığın yardımıyla canlanıyor ve sonra acı veriyor, benzersiz ve dayanılmaz oluyor.

    Bruno Schulz

Söz Arama

Sevilen Sözler

Bu site tüm dünyada etki yaratmış sözleri aramanızı sağlayan bir arama motorudur. Sitemizde 75.000'den fazla sayıda söz bulunmaktadır. Beğendiğiniz sözleri saklayabilir ve sevdiklerinizle paylaşabilirsiniz.